8 Haziran 2012 Cuma

ALİ KIRCA İLE MEDYA ÜZERİNE










ALİ KIRCA İLE MEDYA ÜZERİNE
                    Türkiye’nin ilk anchorman'i olarak bilinen Ali Kırca ile medya ve siyaset üzerine röportaj yaptık. Bize vakit ayırdığı için teşekkür ediyoruz.
-Merhabalar öncelikle bize zaman ayırdığınız ve randevu talebimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ediyoruz.Biz Bilgi Üniversitesi Medya Ve İletişim Sistemleri bölümü 1. Sınıf öğrencisiyiz.
Ali Kırca: Rica ederim buyurun hoşgeldiniz konumuz nedir?
-          Teşekkürler. Konumuz medya ve siyaset. Öncelikle sizi tanıyoruz ama yinede kısaca kendinizi tanıtabilirmisiniz
Ali Kırca : Tabii. Ben 1974 de TRT’de bu işe başladım. TRT’de çeşitli görevlerde çalıştıktan sonra TRT Haber Dairesi Başkanlığı’n da görev aldım. Bir dönem TRT Washington temsilcisi olarak da çalıştım, daha sonra 32. Gün ekibiyle birlikte yeni yayın hayatına başlamış olan Show TV’ye geçtim. 42 yaşında "Kırkıncı Paralel " programını Washington ve New York‘ta hazırlayıp sundum. 1993 yılında Türkiye’ye döndüm ve ATV HaberDairesi Başkanlığında görev aldım.1994’de Türkiye’nin ilk anchorman’i olarak ATV Ana Haber Bülteni’ni sunmaya başladım. Hemen arkasından 1994’te yayına giren "Siyaset Meydanı" programını sunmaya başladı. Daha sonra Star, NTV kanallarında çalıştım ATV ye geri döndüm en son olarak da şuan Show TV deyim.
-          Peki, şu günlerde çok konuşulan ‘Yazılı basın ömrünü tamamladı’  konusu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yazılı basının geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Ali Kırca: Yazılı basının biteceğine dair iddalar her zaman ortaya atıldı. Televizyon çıktığında ve yaygınlaştığında da insanlar artık gazete almaz diye düşünüldü fakat tam tersi oldu. Özellikle Televizyonun ve Televizyon Haberciliğinin en geliştiği ülkeler Amerika, Japonya gibi ülkelerde tam tersi oldu yani televizyon gazete tirajlarını arttırdı insanları gazete almaya teşvik etti diyebiliriz. Dolayısıyla o zaman bu teori yattı. Yine yatmaya mahkum. Yazı olduğu sürece yazılı basın olmaya devam edicektir. Yazının internete bilgisayara yazılmış olması çok fazla farketmiycek dijital de olsa devam edicek. Dolayısıyla yazılı basının biteceğine dair her iddaa yazının biteceğine dair iddaadır. Buda asla olmycak intermet medyasıda yazılı basını bitiremiycek.
-          Peki, Nurcan Akad ve Cüneyt Özdemir gibi gazetecilerin Tabletlerle ilgili yapmış olduğu projelerle ilgili ne düşünüyorsunuz? Gelecekte tablet gazeteciliği yaygınlaşırmı?
Ali Kırca: Kuşkusuz yaygınlaşır teknolojinin insanlara getirdiği herşey yaygınlaşır. Ama bunu bir başkasını yok edecek bir unsur olarak görmek yanlış hepsi birbirine alternatif olur. Yani yazılı basını yok edemez.
-          İnternet Gazeteciliğinin insanlara yararı nedir?
Ali Kırca: Hız kazandıracak. Örneğin insanlar saat 7 ye kadar Ana Haber Bültenlerini beklemek zorunda olmaz. Habere ulaşım daha hızlı olur. Fakat dediğim gibi sadece alternatif oluşturur. Yarın ki gazete alımını ortadan kaldırmaz tam tersi teşvik eder gazete alımına.
-          Peki, tablet gazetelerinde gazetelerin gazetenin aynısını yansıtması gazete tirajlarını etkilermi?
Ali Kırca: Tabi bunu zamanla göreceğiz. İnsanların alışkanlıklarının ne derece değişeceğini zamanla göreceğiz. Bazı alışkanlıklar insanların yaşam şekli haline gelir. Yaklaşık 30 yıldır E-Kitap diye bir şey var.Bütün romanlar internette mevcut. O zaman kitap satışları ne oldu bittimi? Hayır bitmedi. Farklı bir şey bu. Müzikte ki gelişmeyle aynı değil bu karıştırmamak lazım.
-          Nurcan Akad ve Cüneyt Özdemir gibi gazetecilerin bağımsız gazete kurmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ali Kırca: Bu olay yaygınlaşacak gelişecek belki herkesin internette gazetesi olacak sadece saydığınız gazeteler değil gelecekte sizlerin de gazetesi olacak internette belki ama bu yazılı basını etkilemez.
-          Peki, sizin gelecekte bağımsız çalışma gibi bir projeniz var mı?
Ali Kırca: Benim böyle bir düşüncem yok ben zaten Televizyon Habercisiyim. Türkiye’nin ilk anchormanıyım. 1974 de bu işe televizyon habercisi olarak başladım arada gazetecilik vs. gibi farklı işler yapmadım yapmayıda şuanda düşünmüyorum gelecekte de olacağını zannetmiyorum
-          Geçmişte ve ya günümüzde siyasetin,hükümetin medyaya baskısı varmıydı?
Ali Kırca: 1974 de bu işe başladım o zamandan beri siyaset her zaman medyanın üzerinde etkilidir. Bu baskı zaman zaman arttı zaman zaman azaldı. Bugünden çok daha ağır baskılar olmuştur. 12 eylül darbe dönemini yaşadık. Özellikle TRT dede çalıştığım için hem kamu ve özel televizyonları biliyorum. TRT dede o dönemde siyasi baskılar hiçbir dönemde yaşanamayacak kadar fazlaydı. Ama alternatiflerimiz var farklı farklı gazeteler televizyonlar var tekel yok. Yani baskı her zaman vardı günümüzdede var. Budemokratik süreçle ilgili bir olay.
-          Bizim okulumuzda da görev yapan Ahmet Şık ve Nedim Şener’in cezaevine girmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ali Kırca: Bence orada konuşulması gereken konu meslektaşlarının göstermiş olduğu dayanışma örneğidir
-          Peki, sosyal medyanın cezaevinden çıkmalarında etkisi oldumu?
Ali Kırca: Ben genel olarak söylüyorum sosyal medyanın Türkiye’de sanıldığı gibi güçlü bir medya olduğunu düşünmüyorum. Sosyal medya Türkiye’de kontrolsüz bir güçtür ve kontrolsüz güçte güç değildir. Açık söylemek gerekirse ben sosyal medyayı hiç ciddiye almıyorum.
-          ATV ‘ den siyasi sebeplerden dolayı ayrıldığınız söyleniyor bu iddiaların gerçeklik payı var mı?
Ali Kırca: Hayır kesinlikle öyle bir şey yok. Ben birçok televizyon kanalında çalıştım hepsinden kendi tercihlerim nedeniyle ayrıldım.
-          Peki, yıllarca siyasilerle röportaj yaptınız sizin gözlemleriniz ve bilginiz ışığında geçmişten günümüze en güvenilir en dürüst siyasi lider kimdir size göre?
Ali Kırca: Ben işim gereği siyasilere çok yakın oldum geçen yıllar içerisinde. Süleyman Demirel’i de Turgut Özal’ı da Bülent Ecevit’i de Tansu Çiller’i de şuan ki başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı da yakından tanıma imkânı buldum ama bu bir çırpıda bir kişinin yapabileceği bir yorum ve görüş değil yaparsak da yanlış olur. Her şeye zamanın ruhu içerisinde bakmak lazım. O dönemde o siyasi ne yaptı? Niçin yaptı? Hangi tarihsel koşullar içerisinde yaptı? Bugünden dünü eleştirmek ya da bugünden dünü eleştirmek yanlıştır.Yani zamanın ruhu içinde bakmak lazım. İlla isim istiyorsanız Ecevit dürüst ve samimi bir politikacıydı ama aynı zamanda hataları olan bir politikacıydı ama bugünden bakarak onu eleştiremem o hatalardan kaçınılabilir miydi başka siyasi lider daha iyi işler yapabilirmiydi bunu bilemeyiz hiçbir zamanda bilemeyeceğiz. Zamanın ruhu ve şartlar içerisinde değerlendirilmesi. Ben siyasileri zamandan soyutlayarak bir şey diyemem

-          Peki siz siyasete girmeyi düşünüyormusunuz?
Ali Kırca: Hiçbir zaman düşünmedim. Olumsuz bir mekanizma olarak gördüğüm için değil ama düşünmedim. Her birey siyasetin içinde olabilir bir gün. Ben siyasete sadece Ankara olarak görmüyorum. Siyaset hayatımızın her alanında var hergün her alanımızda siyaset yapıyoruz yani. Bu nedenle hepimizin siyasetin içerisindeyiz. Hayat bir siyaset bir çünkü.Ama Ankara’da milletvekili olmayı kastediyorsanız hayır düşünmüyorum.
-          Medya ve siyaset üzerine konuşulacak çok şey var ama sizin vaktinizi daha fazla çalmamak adına sorularımızı sonlandırıyoruz tekrardan vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz.
Ali Kırca: Rica ederim. Başarılar.

                               SAMİ BURAK BÜYÜKÇELEBİ
ÖZGÜR YEDEK