ALİ KIRCA İLE MEDYA ÜZERİNE
Türkiye’nin ilk anchorman'i olarak bilinen Ali Kırca ile medya ve
siyaset üzerine röportaj yaptık. Bize vakit ayırdığı için teşekkür ediyoruz.
-Merhabalar
öncelikle bize zaman ayırdığınız ve randevu talebimizi kabul ettiğiniz için
teşekkür ediyoruz.Biz Bilgi Üniversitesi Medya Ve İletişim Sistemleri bölümü 1.
Sınıf öğrencisiyiz.
Ali Kırca: Rica ederim buyurun hoşgeldiniz konumuz
nedir?
-
Teşekkürler. Konumuz medya ve
siyaset. Öncelikle sizi tanıyoruz ama yinede kısaca kendinizi
tanıtabilirmisiniz
Ali Kırca : Tabii. Ben 1974 de TRT’de bu işe başladım.
TRT’de
çeşitli görevlerde çalıştıktan sonra TRT Haber Dairesi Başkanlığı’n da görev
aldım. Bir dönem TRT Washington temsilcisi olarak da çalıştım, daha sonra 32.
Gün ekibiyle birlikte yeni yayın hayatına başlamış olan Show TV’ye geçtim. 42
yaşında "Kırkıncı Paralel " programını Washington ve New York‘ta
hazırlayıp sundum. 1993 yılında Türkiye’ye döndüm ve ATV HaberDairesi
Başkanlığında görev aldım.1994’de Türkiye’nin ilk anchorman’i olarak ATV Ana
Haber Bülteni’ni sunmaya başladım. Hemen arkasından 1994’te yayına giren
"Siyaset Meydanı" programını sunmaya başladı. Daha sonra Star, NTV
kanallarında çalıştım ATV ye geri döndüm en son olarak da şuan Show TV deyim.
-
Peki, şu günlerde çok konuşulan
‘Yazılı basın ömrünü tamamladı’ konusu
hakkında ne düşünüyorsunuz? Yazılı basının geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Ali Kırca: Yazılı basının biteceğine dair
iddalar her zaman ortaya atıldı. Televizyon çıktığında ve yaygınlaştığında da
insanlar artık gazete almaz diye düşünüldü fakat tam tersi oldu. Özellikle
Televizyonun ve Televizyon Haberciliğinin en geliştiği ülkeler Amerika, Japonya
gibi ülkelerde tam tersi oldu yani televizyon gazete tirajlarını arttırdı
insanları gazete almaya teşvik etti diyebiliriz. Dolayısıyla o zaman bu teori
yattı. Yine yatmaya mahkum. Yazı olduğu sürece yazılı basın olmaya devam
edicektir. Yazının internete bilgisayara yazılmış olması çok fazla farketmiycek
dijital de olsa devam edicek. Dolayısıyla yazılı basının biteceğine dair her
iddaa yazının biteceğine dair iddaadır. Buda asla olmycak intermet medyasıda
yazılı basını bitiremiycek.
-
Peki,
Nurcan Akad ve Cüneyt Özdemir gibi gazetecilerin Tabletlerle ilgili yapmış
olduğu projelerle ilgili ne düşünüyorsunuz? Gelecekte tablet gazeteciliği
yaygınlaşırmı?
Ali
Kırca: Kuşkusuz yaygınlaşır teknolojinin insanlara
getirdiği herşey yaygınlaşır. Ama bunu bir başkasını yok edecek bir unsur
olarak görmek yanlış hepsi birbirine alternatif olur. Yani yazılı basını yok
edemez.
-
İnternet
Gazeteciliğinin insanlara yararı nedir?
Ali
Kırca: Hız kazandıracak. Örneğin insanlar saat 7 ye kadar
Ana Haber Bültenlerini beklemek zorunda olmaz. Habere ulaşım daha hızlı olur.
Fakat dediğim gibi sadece alternatif oluşturur. Yarın ki gazete alımını ortadan
kaldırmaz tam tersi teşvik eder gazete alımına.
-
Peki,
tablet gazetelerinde gazetelerin gazetenin aynısını yansıtması gazete tirajlarını
etkilermi?
Ali
Kırca: Tabi bunu zamanla göreceğiz. İnsanların
alışkanlıklarının ne derece değişeceğini zamanla göreceğiz. Bazı alışkanlıklar
insanların yaşam şekli haline gelir. Yaklaşık 30 yıldır E-Kitap diye bir şey
var.Bütün romanlar internette mevcut. O zaman kitap satışları ne oldu bittimi?
Hayır bitmedi. Farklı bir şey bu. Müzikte ki gelişmeyle aynı değil bu
karıştırmamak lazım.
-
Nurcan
Akad ve Cüneyt Özdemir gibi gazetecilerin bağımsız gazete kurmasını nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Ali
Kırca: Bu olay yaygınlaşacak gelişecek belki herkesin
internette gazetesi olacak sadece saydığınız gazeteler değil gelecekte sizlerin
de gazetesi olacak internette belki ama bu yazılı basını etkilemez.
-
Peki,
sizin gelecekte bağımsız çalışma gibi bir projeniz var mı?
Ali
Kırca: Benim böyle bir düşüncem yok ben zaten Televizyon
Habercisiyim. Türkiye’nin ilk anchormanıyım. 1974 de bu işe televizyon
habercisi olarak başladım arada gazetecilik vs. gibi farklı işler yapmadım
yapmayıda şuanda düşünmüyorum gelecekte de olacağını zannetmiyorum
-
Geçmişte
ve ya günümüzde siyasetin,hükümetin medyaya baskısı varmıydı?
Ali
Kırca: 1974 de bu işe başladım o zamandan beri siyaset
her zaman medyanın üzerinde etkilidir. Bu baskı zaman zaman arttı zaman zaman
azaldı. Bugünden çok daha ağır baskılar olmuştur. 12 eylül darbe dönemini
yaşadık. Özellikle TRT dede çalıştığım için hem kamu ve özel televizyonları
biliyorum. TRT dede o dönemde siyasi baskılar hiçbir dönemde yaşanamayacak
kadar fazlaydı. Ama alternatiflerimiz var farklı farklı gazeteler televizyonlar
var tekel yok. Yani baskı her zaman vardı günümüzdede var. Budemokratik süreçle
ilgili bir olay.
-
Bizim
okulumuzda da görev yapan Ahmet Şık ve Nedim Şener’in cezaevine girmesi
hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ali
Kırca: Bence orada konuşulması gereken konu
meslektaşlarının göstermiş olduğu dayanışma örneğidir
-
Peki,
sosyal medyanın cezaevinden çıkmalarında etkisi oldumu?
Ali
Kırca: Ben genel olarak söylüyorum sosyal medyanın
Türkiye’de sanıldığı gibi güçlü bir medya olduğunu düşünmüyorum. Sosyal medya
Türkiye’de kontrolsüz bir güçtür ve kontrolsüz güçte güç değildir. Açık
söylemek gerekirse ben sosyal medyayı hiç ciddiye almıyorum.
-
ATV
‘ den siyasi sebeplerden dolayı ayrıldığınız söyleniyor bu iddiaların gerçeklik
payı var mı?
Ali
Kırca: Hayır kesinlikle öyle bir şey yok. Ben birçok
televizyon kanalında çalıştım hepsinden kendi tercihlerim nedeniyle ayrıldım.
-
Peki,
yıllarca siyasilerle röportaj yaptınız sizin gözlemleriniz ve bilginiz ışığında
geçmişten günümüze en güvenilir en dürüst siyasi lider kimdir size göre?
Ali
Kırca: Ben işim gereği siyasilere çok yakın oldum geçen
yıllar içerisinde. Süleyman Demirel’i de Turgut Özal’ı da Bülent Ecevit’i de
Tansu Çiller’i de şuan ki başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı da yakından tanıma imkânı
buldum ama bu bir çırpıda bir kişinin yapabileceği bir yorum ve görüş değil
yaparsak da yanlış olur. Her şeye zamanın ruhu içerisinde bakmak lazım. O
dönemde o siyasi ne yaptı? Niçin yaptı? Hangi tarihsel koşullar içerisinde
yaptı? Bugünden dünü eleştirmek ya da bugünden dünü eleştirmek yanlıştır.Yani
zamanın ruhu içinde bakmak lazım. İlla isim istiyorsanız Ecevit dürüst ve
samimi bir politikacıydı ama aynı zamanda hataları olan bir politikacıydı ama
bugünden bakarak onu eleştiremem o hatalardan kaçınılabilir miydi başka siyasi
lider daha iyi işler yapabilirmiydi bunu bilemeyiz hiçbir zamanda bilemeyeceğiz.
Zamanın ruhu ve şartlar içerisinde değerlendirilmesi. Ben siyasileri zamandan
soyutlayarak bir şey diyemem
-
Peki
siz siyasete girmeyi düşünüyormusunuz?
Ali
Kırca: Hiçbir zaman düşünmedim. Olumsuz bir mekanizma
olarak gördüğüm için değil ama düşünmedim. Her birey siyasetin içinde olabilir bir
gün. Ben siyasete sadece Ankara olarak görmüyorum. Siyaset hayatımızın her alanında var hergün her alanımızda siyaset yapıyoruz
yani. Bu nedenle hepimizin siyasetin içerisindeyiz. Hayat bir siyaset bir
çünkü.Ama Ankara’da milletvekili olmayı kastediyorsanız hayır düşünmüyorum.
-
Medya
ve siyaset üzerine konuşulacak çok şey var ama sizin vaktinizi daha fazla
çalmamak adına sorularımızı sonlandırıyoruz tekrardan vakit ayırdığınız için
teşekkür ederiz.
Ali
Kırca: Rica ederim. Başarılar.
SAMİ BURAK
BÜYÜKÇELEBİ
ÖZGÜR
YEDEK